çizgili pijamalı çocuk afiş ile ilgili görsel sonucu

İrlandalı yazar John Boyne’nin aynı isimli romanını Mark Herman’ın önce senaryolaştırıp daha sonra yönetmesi ile beyaz perdede görüyoruz. Amerika ve İngiltere ortak yapımı olan filmin bütçesi yaklaşık 12.5 milyon$. Dünya çapında elde ettiği hasılat ise 40 milyon$ civarı. Ülkemizde ise vizyona girmemiş bir film maalesef…Filmin müziklerini ise 2015’te hayatını kaybeden Oscar’lı müzisyen James Horner yapmış.

II.Dünya Savaşı sırasında kitlesel katliamlara yol açan Nazi Almanya’sı ile mağdur Yahudi teması sinemada çok sayıda örneği olan bir konu haline gelmeye başladı. Schindler’in Listesi, Piyanist, Hayat Güzeldir bunlar arasında en bilinenler arasında. Fakat bu filmde Piyanist ve Schindler’in Listesi gibi biyografik bir öykü yerine Hayat Güzeldir filmi gibi savaşı çocukların penceresinden anlatan masum bir yaklaşım söz konusu. II.Dünya Savaşı sırasında yapılan soykırımın tüm çıplaklığıyla gösterilmesi reddedilip yerine alt metinlerle doldurulmuş bir gösterim var. Şiddet gösterilmeden de seyircide gerilim yaratabilmekte.

boy striped pajamas ile ilgili görsel sonucu

Bruno kitap okumayı seven, enerjik ve maceracı bir çocuktur. Yaşına göre oldukça mantıklı davranan ve arkadaşlarıyla vakit geçirmeyi seven Bruno’nun babası Nazi Almanya’sının ordusunda görevlidir ve görev için Polonya’ya gönderilir.  Almanya’daki arkadaşlarını bırakarak ailesi ile birlikte Polonya’ya gelen Bruno, hayatının en eğlenceli ve oyuncu çağında yalnızlığa mahkum olur. Savaşta kazanan tarafta olması onu kaybeden bir çocuğa çevirir. Yeni evleri eski evlerine göre oldukça sıkıcı, diplomatik ve militarist bir atmosfere sahiptir. Maceracı ve sorguılayan kimliği bu durumda onun kafasını bir hayli karıştırır… Taa ki evden kaçarak tellerle çevrili bir alanda oturan çizgili pijamalı bir çocuk görene kadar…

Ä°lgili resim

Çocuklar için savaş son derece yıkıcı bir etkiye de sahip olsa hayal gücü ile o savaşı bir oyuna çevirebilir. Henüz oturmamış kimliği ve yaşanmamış hikayeleri ile çocukların savaşa adapte olamamaları da bundandır. Bruno da hiçbir zaman savaşın bi parçası olmayı kabul etmez. Babasının dikta bakışları, Nazizm yanlısı öğretmeninin öğrettiği faşist, despot eğitim bilgileri, ablasının Hitler hayranı tutumu onun doğal insancıl yaklaşımını tetiklese de vicdani kalıplarını terk etmesine sebep olmaz…

Filmin biyografik özelliği olmasa da tarihi bir çizgiye sırtını yasladığı aşikar… Fakat Alman bir çocuğun Polonyalı bir çocuk ile arkadaşlığını anlatan filmin dilinin İngilizce olması kafa karıştırıcı ve bu durum filmi gerçekçilikten uzaklaştırıyor… Filmin finali ise şaşırtmıyor. Tek düze ilerleyen yapısı ile beklenen oluyor. Bu da filmi klişesinden kurtaramıyor.

çizgili pijamalı çocuk ile ilgili görsel sonucu

Süresi açısından oldukça kısa bir film. Böylesine bir temayı yalnızca bir kesit olarak anlatılmış olması filmin sınırlarını daraltıyor. Bir belgesel havasında fakat kesinlikle geniş kapsamlı bir çalışma değil… Çok abartılacak bir film olmamakla birlikte farkındalık yaratan bir film. Alegorik anlatımı ise düşündürücü nitelikte. Zira sinemada holokost çok gördüğümüz bir tema… Yahudi soykırımı insanlık tarihi adına oldukça utanç verici bir hadise.

Soykırım temasından aile filmi çıkarılması ise bir başka parantez. Bu durum Hollywood’un alışıldık tarzının dışında. Oyunculuklar ise oldukça yeterli seviyede, özellikle çocuk oyuncular şahane performans göstermişler. Vera Fermiga karaktere bürünmüş ve rolünün hakkını vermiş. İnandırıcılıkları muazzam.

Filme notum 6/10